Erol NURAL / 03 Mart 2014 – Bursa Haber Gazetesi
Kendisini şöyle tanıtmama izin verin.
30 yıllık meslektaşım.
Ondan öte.
Her dost meclisinde anlattığı gibi!..
Bundan 30 yıl önce “muhabir olmak istiyorum!..” diye yanıma gelen.
Benim de “bize tam gün çalışacak gazeteci lazım; tam gün çalışacaksan yarın başla!..” diyerek geri çevirdiğim.
Ama inatla bu mesleği sürdürmeye yemin etmiş ve bugünlere başarıyla gelmiş.
Bir arkadaşım:
Tayfun Çavuşoğlu!..
***
Şu anda da kendisiyle Genel Yayın Müdürü- yazarlık düzeyinde çalışıyoruz.
Bir kitap yazdı.
Fazla kalın olduğu için, ancak geceleri okumaya çalıştığım halde.
“Etkilenmedim!..” dersem yalan söylemiş olurum.
Kitabının adı; “Çanakkale 1915!..”
Ama sadece bildiğimiz o “kanlı savaşı” anlatmıyor Çavuşoğlu!..
Savaşın içindeki ve dışındaki iftiraları…
Yalanları, polemikleri ve dayanaksız iddiaları…
Kısacası!..
Bunca kasıtlı çarpıtmalara karşın, tarihi gerçekleri gözler önüne seriyor.
***
Bu ayın 18’inde bu savaşın 100’cü yılına giriyoruz.
Burada kazanılan zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda temel taşı anlamını taşıyor.
Çanakkale destanı bir inancın zaferi…
Yıkıntılardan genç bir devlete uzanan yolun başı…
Çavuşoğlu savaşın evresini tüm çıplaklığı ile yazdıktan sonra.
Çok önemli bir yanılgıya parmak basıyor.
Bilindiği gibi!..
Hele son yıllarda bazı kesimlerce Atatürk aleyhine yazılar yazmak moda oldu.
Büyük Kurtarıcı’yı yanlış tanıtma, hatta küçültme çabaları da tavan yapmaya başladı.
Çavuşoğlu işte bu modaya atıfta bulunarak şöyle diyor:
“’Aman Mustafa Kemal’in adı geçmesin de kimin geçerse geçsin!..’ yaklaşımının ürünü olarak kaleme alınmış tarih kitapları var piyasada…
Hiç sıkılmadan ‘Mustafa Kemal Bey’in rütbesi ne ki? Topu topu bir ihtiyat tümeninin kumandanı… 0 ne yapmış da Çanakkale’de zafer kazanmış?’ diye yazabilenler de var.”
***
Tayfun Çavuşoğlu kitabında.
Gerek böyle düşünenlere.
Gerekse bu zaferin tüm onurunu Osmanlı Devleti ile işgalcilere bağlayanlara.
Gereken yanıtları veriyor.
Bu süreçte kim ne demiş?
Nasıl demiş?
Doğrusu nedir?
Sorularının yanıtlarını sevgili meslektaşımın satırlarında bulacaksınız.
Ben köşelerime kitap eleştirilerini pek almam.
Ama, bu kitabın özellikle o muhteşem destanın yazıldığı 18 Mart’tan önce okunması gerektiğine inanıyorum.
..Ki herkes işin gerçeğini öğrensin.
Hala Atatürk’e dil uzatan varsa da (..ki var) bu gerçekler altında ezilsin.
Tebrikler Tayfun Çavuşoğlu!..
Yüreğine ve kalemine sağlık!..